1 Ağustos 2024 Perşembe

11 Ağustos 2020 Salı

Sabiydim, pekte asabi ve dahi kendine dönük bir yüzden ibarettim. O gün terk ettim ev bellediğim meskeni. Yüzüm ak gibiydi annemin helal sütü gibi. Estim, gürledim ve söndü ateşim. Düşler meclisinde kurmuştum aslında her şeyi. 4 koca yıl eskidi zaman ve mekanda. Her bir düşünce sarpa sardı beynimin bir kenarında. Yola koyulmam gerektiğinin farkındaydım ve öyle de yaptım. Nerden bilebilirdim her şeyimi o gecede kaybedeceğimi. Pişman değilim ama bu kadarını da yapmasaydım keşke. Evimi buldum bulmasına, ancak diğerinden oldum zamanla. Bir hane, sürüp giden zamana bu kadar mı karşı koyamazdı? Koyamazdı. Sarmaşıkları koparmış babam, çatısız damımızı seyreder olmuş şimdilerde el alem. Halılar zaten yok, çoktan yalın ayak kalmışız bir başımıza fayanslarda. Odalar, bahçeler eski kötü kokan eşyalarla dolmuş; sinip giden ruhumuzun yerine pislik konmuş. Gözleri sinirden kan çanağına dönen birisiydim ben baba. Şimdilerde içim bir ideoloji fanatiğinin beyni kadar boş. Seni anlıyorum baba; yirmilerinde bıçkın bir delikanlı halimle değil, babasını asırlarca bekleyen bir çocuğun bozuk ritimli kalbiyle. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Havada Bir Hinlik Var

Durmak bilmez taşkınlarıma zamansız bir şekilde set çekebilmeyi bazen seviyorum. Gündelik yaşamın beraberinde getirdiği monotonluğu, en azın...