10 Kasım 2024 Pazar

Havada Bir Hinlik Var

Durmak bilmez taşkınlarıma zamansız bir şekilde set çekebilmeyi bazen seviyorum. Gündelik yaşamın beraberinde getirdiği monotonluğu, en azından bir süreliğine de olsa durdurabiliyorum. Sonra arkama yaslanıp vaziyeti gözlemliyorum. Sıkkınlık ve bunaklıkla öylece koltuğumda sayıklıyorum. Zaten insan yirmilerinde başka ne yapabilir ki ? Artık başka çayların tadına bakmaya başladım. Adı hibiskus olmalı o çayın ismi. Tanıdık bir tat bırakması için zaman zaman limon dilimliyorum içine, rahatlatıyor beni. Öyle yabancı duyulara karşı gelebileceğim bir mekanizma icat edemedim henüz, ne yapayım ?
Şimdilik tadı beni memnun ediyor ama alışmasam iyi olacak. Betimlemelerden kaçınmak için son zamanlarda hayatımı olduğu gibi yaşamaya gayret ediyorum. Bu işleri daha kolay bir hale sokuyor en azından. Bu yüzden artık daha az konuşuyorum, daha az gösteriyorum çünkü doğal denge tabiatına aykırı bir şekilde kendini betimlemiyor. Bu derecede kompleks bir olguyken bile, netliğiyle nizama sokuyor insanı. Nizama girebilmek için hibiskus çayı içiyorum. Deprem olduğunda yere kapanıyorum. Canım acıdığında kabuk basıyorum. Basit önlemler ile işte bir çok şeyi mahvetmek işte bu kadar kolay. Yanılgıların insanı zafere sürüklediğine delalet gösteren pek çok dinle ya da sistematik inançla karşılaşırız zaman zaman. Her şeyi mahvetmenin beraberinde getirdiği yıkımı, hiçbir zafer böylesine mutlu hissettiremez. Arınmanın böylesi belki zaferlerin en büyük yenilgisi. Pür pak olabilmek için parmaklarımın kenarındaki etleri yoluyorum, yarım yarım harcıyorum, sızıyı durduramıyorum. Oturduğum koltuk gıcırdıyor, işittiğimi duyumsayamıyorum. Sonra bilincimi yitirip ölüm uykularına dalıyorum; yağmurun yağdığını görüyorum, rüzgarın ince bir ıslık gibi kulağıma iliştiğini duyuyorum. İlk titrediğim ayazdaki kaskatı vücudumu izliyorum. Hissediyorum ve uyanıyorum. Betimlemelerin her biri daha bana ulaşamadan sinir sistemimde irili ufaklı dağılıyor ve ben artık onları ellerimde tutamıyorum. Tabii tüm bunların beraberinde hibiskus çayı içiyorum. Limon tanıdık bir tat yaratıyor zihnimde. Arkadaşımın beklenmedik çağrısı üzerine ufak bir mola verdim az evvel. Şimdi kaldığımız yerden devam edelim. Sahi nerede kalmıştık ?
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Havada Bir Hinlik Var

Durmak bilmez taşkınlarıma zamansız bir şekilde set çekebilmeyi bazen seviyorum. Gündelik yaşamın beraberinde getirdiği monotonluğu, en azın...