9 Ekim 2022 Pazar

Acıya doymak

Doyduğumu hissediyorum zaman zaman. Ama açlığım beni tüketircesine yemem için zorluyor. Bu tarifi olmayan bir anlam karmaşasından başka bir şey değil. Rutine dönüşen her şeye eninde sonunda adapte olunabiliniyor. Bazen bu can sıkıcı durum sınırı aşacak noktaya gelip, tüm imkanlarını üstüme saldığında kaçacak yerim kalmıyor. Mücadele ediyor muyum peki ? Hayır. 
Bu belki korkaklık, belki gerek duymama, belki basit bir farkındalık. 
Mazoşist bir kimliğim yok. Ancak çoğu zaman hissetiğim tek duygunun acı olması, bana mutlu hissetme seçeneğini direkt kendisiyle verebiliyor sadece. Düşünün gecenin bir vakti soğuk, sessiz ve yalnız olduğunuz bir andasınız. Kulağınızda kulaklığınız, ay tüm ışığını size çevirmiş, artık sizi boşaltacak her şey hazır. Doya doya acıyı içinizde hissedin. Kalbinizin ritmi hızlanıyor, gözleriniz tek bir yere odaklanmış ancak zihniniz o güne kadar ki her şeyi gözünüzden geçiriyor. Tüm anılar, tüm yaşanmışlıklar. Hissedebileceğiniz her duyguyu tek bir anda alıyorsunuz. Şimdi söyleyin bana ; normal zamanında hisleri nerdeyse olmayan bir insan, tüm bunları tek bir anda hissederse mutlu olamaz mı ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Havada Bir Hinlik Var

Durmak bilmez taşkınlarıma zamansız bir şekilde set çekebilmeyi bazen seviyorum. Gündelik yaşamın beraberinde getirdiği monotonluğu, en azın...