20 Mart 2023 Pazartesi

İstanbul'un Ağrısı

 3-4 gündür sol ön dişimde şiddetli bir ağrı var. Ama bu ağrı yalnızca su içtiğimde ve nefes aldığımda acı veriyor. İşte bana sorsalar İstanbul nasıl bir yer diye; habersizce gelen bir nefes ve alınan bir yudum damladan geriye kalan acı gibi. Spontane bir zamanda vuran bir ağrı gibi kendini hissettiren, ancak o sancılı ağrı olmadığında hiçbir anlamı olmayan diğer şehirler gibi durgun ve yalnız. Biliyorum hiçbir şey bildiğim yok burası hakkında. Bildiğim tek şey bana tahsis edilmiş odamda gizli gizli içtiğim sigaram. Ve o camdan kendimi her sarkıttığımda içeriye girmesini engellemeye çalıştığım dumanım. Kedimin bir kanepeye işemesi sonucu 3 gündür kokusunu çıkarmaya çalıştığım bir mücadele sanırım bunların tamamı. Yorgun gibi geldi ilk defa bu şehir bana. Sıkılmışta aynı zamanda insanlarından. Atması gereken bir yükü var gibi. Sesini dinliyorum geceleri camımın önünden bu beton yığınının tekrar ettiklerini. Öylesine mahsun, öylesine derbeder bir halde ki, çığlıkları kulağımda yankılanıyor sanki. Susmayı bilmelisin bazen, bir şehir olsan dahi. Koskoca insan susuyor, şehir mi susamayacak

 İnsanlar gördüm; yüzlerinde bir parça umudu dahi kalmamış beton müdavimleri. Olmak lazımmış gibi olmaya çalışan niceleri. Sahiden olmak için, bu kadar olmaya çalışmak gerekli mi ?  

Kuşkusuz bu şehrin artıklarından olmayanlar çiftler olmalı. Öylesine mutlu, öylesine huzurlu olabilmek için bir değil iki olmak gerekli sanırım. Zaten hep eksiğimiz iki olamamak değil mi ?

 Mutfakta ekmeğime sıktığım mayonezin tadını özleyecek olmam benim için bir acı örneği sanırım. Alıştım gibi sanki buraya, öyle görünüyor olabilir ama değil. Alıştığım şey kendim ve bla bla bla. 

Öyle garip bir yer bura, diğer her yer gibi. Birini gördüm otobüste; varla yok gibiydi. Ağzı burnu donmuş, gözleri gökyüzü gibiydi. Elleri kırışmış, vücudu yorgun, saçları sicim gibiydi. Sordum ona içimden; neydi seni bu hale getiren ?                                                                                                            Yanıt bariz belliydi. Bu beton yığını onu da sindirmişti. Dış cephesi çatlamış, içeriye tüm soğuğu almış ancak camları temiz kalmış.                                                                                                                        Görmek yeterliydi dışarıyı, görülmediğini sanarak. Öyleydi o da görüyordu, ancak görüldüğünü bilmiyordu.

İstanbul

2023

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Havada Bir Hinlik Var

Durmak bilmez taşkınlarıma zamansız bir şekilde set çekebilmeyi bazen seviyorum. Gündelik yaşamın beraberinde getirdiği monotonluğu, en azın...